Pınar Gültekin Davası
Medyada ses getirmiş olan Pınar Gültekin davası hakkında Yargıtay İlamı yayımlandı.
Yargıtay ilgili kararında Sanık Cemal Metin Avcı hakkında tasarlayarak ve canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme suçundan kurulan hüküm yönünden yaptığı inceleme sonucunda; “…sanığın maktulü öldürme kararını ne zaman aldığı ve belirli bir hazırlıkla eylemini gerçekleştirdiği kesin olarak saptanamadığından oluşan şüphe sanık lehine değerlendirilerek eyleminde tasarlamanın unsurlarının bulunmadığı anlaşılmakla…” şeklinde hüküm kurarak failin sucun nitelikli halini gerçekleştirmediğine karar verdi.
Sucun nitelikli halini içeren kanun düzenlemeleri failin suca ilişkin önceden yaptığı planlar ve sucu kolaylaştırıcı tedbirleri, sucu işlemekten vazgeçme zamanı varken sucu işleme sübutunda istikrar göstermesini tasarlama niteliğinde kabul etmektedir. Ancak kanun koyucu bir kısım varsayım ve yorumlarla failin önceden öldürme kararı aldığı kabul edilerek tasarlayarak öldürme suçundan mahkumiyete karar verilemeyeceğini, olayda suç işleme kararının varlığı tespit edilmesine rağmen, kararın ne zaman alındığı belirlenemiyorsa tasarlayarak öldürmeden değil niteliksiz öldürme suçundan cezalandırma yoluna gidilmesi gerektiğini hükme bağlamıştır. Yargıtay'ın yaklaşımı da bu yönde yeterli kanıt ve şüphe bulunmadığından hukukun temel prensibi olan şüpheden sanık yararlanır ilkesine riayet edilmesi ve sucun temel halinden hüküm kurulması gerekliliğine ilişkindir.
Yargıtay sucun canavarca hisle işlendiğine dair incelemesinde “Failin salt içinde yaşattığı duyguların ve sahip olduğu ahlaki kötülüğün etkisi altında bulunmaksızın, olay tarihinde maktulle yaşadığı tartışmanın sonucunda onu önce darp edip sonra boğazını sıkarak etkisiz hale getiren ve maktulü boyun basısına bağlı mekanik asfiksi ve canlı iken yakmanın müşterek etkisiyle öldüren sanığın eyleminde canavarca hisle öldürme suçunun yasal unsurlarının bulunmadığı, bununla birlikte Adli Tıp raporlarından da anlaşılan maktulün henüz hayatta olduğu sırada yakıldığına ilişkin bulgu ve tespitler nazara alındığında suçun işleniş şekli ve ıstırap verme kastının varlığı karşısında sanığın eyleminin aynı bentte bir başka suç tipi olarak düzenlenen eziyet çektirerek kasten öldürme suçunu oluşturduğunun gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.” Şeklinde hüküm kurmuştur.
Canavarca his ve eziyet çektirerek öldürme sucun nitelikli halleri olup TCK 82/1-b maddesinde düzenlenmektedir. Yargıtay 1. Ceza Dairesinin kararlarına göre canavarca his failin manevi durumu ile ilgili olup öldürmek için öldürme, salt insan yaşamının ortadan kalkmasından zevk duyma hallerini kapsamakta olup Eziyet çektirerek öldürme ise sucun maddi boyutu ile ilgili olup işleniş biçimindeki eziyetlerin varlığını kapsar. Ayrıca eziyet çektirerek öldürme nitelikli halinde haksız tahrik hususunun da gözetilmesi öngörülmektedir.
Yargıtay faile dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi tarafından “Tasarlayarak Canavarca Hisle Kasten Öldürme” sucundan kurulan hükmün bozulmasına oy birliği ile karar vermiştir.
Karara dair 2 üyenin karşı oyu bulunmaktadır.
Tasarlayarak öldürme yönünden yapılan incelemeler sonucunda “Her ne kadar sanık Cemal’in mahkemede ve aşamalarda alınan savunmalarında maktulü olaydan önce öldürmeye karar vermediğini, maktule olay günü cep telefonu vereceğini ve cep telefonunu eşinden çekindiği için yayla evine bıraktığını, bu nedenle maktulle yayla evine gittiklerini ve burada aralarında tartışma çıkması ve maktulün kendisine bıçakla saldırması üzerine maktulü öldürdüğünü ve eylemi baştan tasarlamış olsa benzini de başlangıçta alacağını beyan etmiş ise de,
Sanık Cemal Metin'in savunmalarının aksine sanığın eşinin olay tarihinde Denizli ilinde olduğu, sanık Cemal Metin'in cep telefonu veya vereceği parayı maktule yayla evinde vermesini gerektirir hiçbir neden bulunmadığı, söz konusu eşyaları buluştukları AVM'de veya araç içerisinde de verebileceği, buna rağmen sanık Cemal Metin'in maktuleyi önceden aldığı karar doğrultusunda yayla evine götürerek eylemini gerçekleştirdiği, öncelikle söz konusu varili yayla evi içerisinde odunla tutuşturmaya çalıştığı ancak evin içinde söz konusu varilin tutuşmaması üzerine benzin almaya karar verdiği hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, sanığın eylemini tasarlayarak gerçekleştirdiği, bu nedenle hakkında TCK 82/1-a maddesi gereği tasarlayarak adam öldürme suçundan cezalandırılması gerektiği,
Olayımızda sanık mağduru benzin dökerek yaktığından, Adli Tıp Kurumu raporuna göre mağdurun yanmadan önce canlı olduğu belirlendiğinden, TCK 82/1-b maddesinin kanun gerekçesinde benzin dökerek yakmak, canavarca hisle öldürme suçunun örneği olarak belirlendiğinden, Yargıtay CGK'nun mağdurun benzin dökülerek yakıldığı bir olayda vermiş olduğu benzer bir kararında da belirlendiği üzere sanığın eyleminin ağırlığıyla onu bu eyleme iten neden arasında aşırı derecede ölçüsüzlük-oransızlık bulunması, sanığın eyleminin toplumun ortak bilinci, duygusu ve vicdanınca hiçbir zaman onaylamayacak oluşu bir bütün olarak değerlendirildiğinde, maktulün üzerine benzin döküp tutuşturmak suretiyle vahşi bir yöntem kullanan sanığın, öldürme suçunu canavarca hisle işlediğinin kabul edilmesi gerekmekte olduğundan Yargıtay çoğunluğuna katılmadıklarını ifade etmişlerdir.