Avukatlık Ücretinin Belirlenmesinde Tarife Hükümlerinin Bağlayıcılığına İlişkin Yargıtay Kararı

Yargıtay kararında davacı avukatın, müvekkili tarafından haksız olarak azledilmesi nedeniyle vekâlet ücretinin tahsili için başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı vekil, İstanbul 28. İcra Müdürlüğü’nün 2020/490 E. sayılı dosyasında davalının vekili olarak görev yaptığını, ancak haksız şekilde azledilmesi sonucu vekâlet ücretinin ödenmediğini ileri sürmüş ve icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. Davalı vekili ise azlin haklı olduğunu, vekâlet ücretine ilişkin talebin zamanaşımına uğradığını ve bazı dosyalarda davacının kusurlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesi, taraflar arasındaki azlin haklı nedene dayanmadığını, davalı tarafından vekâlet ücreti ödemesi yapıldığının ispatlanamadığını belirlemiş ve bu gerekçeyle davanın kabulüne karar vermiştir. Mahkeme, davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ve takip konusu alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline hükmetmiştir.

Adalet Bakanlığı, söz konusu kararın kanun yararına temyizen incelenmesini talep etmiştir. Bakanlık, Mahkemenin davacı lehine karar vermesinin yerinde olduğunu, ancak vekâlet ücreti türünün belirlenmesinde usul hatası yapıldığını ileri sürmüştür. Özellikle, taraflar arasında bir ücret sözleşmesi bulunmaması nedeniyle, davacı avukata akdi vekâlet ücreti üzerinden değil, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin (AAÜT) 11/6. maddesi uyarınca maktu ücret üzerinden hüküm kurulması gerektiği belirtilmiştir.

Yargıtay, dosya kapsamını incelediğinde, davacı avukatın icra takibinde “asgari vekâlet ücreti” talep ettiğini, taraflar arasında yazılı bir ücret sözleşmesinin bulunmadığını ve davacının İstanbul 28. İcra Dairesi’nin 2020/490 E. sayılı dosyasında borçlu vekili sıfatıyla görev yaptığını tespit etmiştir. Bu durumda, Avukatlık Kanunu’nun 164/4. maddesi ile 2022–2023 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 11/6. maddesi uyarınca maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Yargıtay’a göre, davacının haksız azledilmiş olması, vekâlet ücretine hak kazanmasını ortadan kaldırmamakta; ancak ücretin belirlenmesinde taraflar arasında bir akdi düzenleme bulunmadığından, yasal tarife hükümleri esas alınmalıdır. Bu nedenle İlk Derece Mahkemesinin, davacı lehine akdi vekâlet ücreti üzerinden karar vermesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.

Sonuç olarak, Yargıtay, Adalet Bakanlığının kanun yararına temyiz istemini kabul etmiş ve İlk Derece Mahkemesi kararının kanun yararına bozulmasına hükmetmiştir. Karar, avukatın haksız azil hâlinde ücret talep hakkının devam etmesinin yanında ücretin belirlenmesinde tarife hükümlerinin bağlayıcılığını vurgulaması bakımından önem taşımaktadır.

Lawyer portrait photo

Passus

Öğretici blog yazıları için bizimle iletişime geçin!

passuslawblog@gmail.com

Lawyer portrait photo
Lawyer portrait photo

Passus

Öğretici blog yazıları için bizimle iletişime geçin!

passuslawblog@gmail.com