Anayasa Mahkemesinden İİK Geçici 20. Maddesine Dair İptal Kararı
Anayasa Mahkemesine yapılan başvuruda itiraz konusu kurallarla muhafaza işleminin dayanağı olan haciz işlemi sona ermesine rağmen yedieminde bulunan malların takibin yapıldığı yer icra dairesince resen tasfiye edileceğinin düzenlendiği ancak tasfiye sürecinde borçluya ve rehin hakkı sahibine tebligat yapılma zorunluluğunun öngörülmediği, borçlunun malı teslim almasının yediemin ücretinin ödenmesine bağlı kılındığı malın değerinin yüzde otuzu üzerinden yediemine, hurda bedeli üzerinden MKE A.Ş.ye, bedelsiz olarak da Türkiye Kızılay Derneğine devir hakkının tanındığı, mülkiyet hakkının devrine ilişkin kararın dosya üzerinden ve kesin olarak verilmesinin hak arama özgürlüğüyle bağdaşmadığı belirtilerek kuralların Anayasa`nın 2., 35. ve 36. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Anayasa’nın 35. Maddesi “Herkes, mülkiyet ve miras hakkına sahiptir. Bu haklar ancak kamu yararı amacıyla kanun ile sınırlanabilir. Mülkiyet Hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.” Düzenlemesi ile mülkiyet hakkını güvence altına almıştır. Anayasa’nın anılan maddesi ile temel bir hak olarak güvence altına alınan mülkiyet hakkı; kişiye-başkasının hakkına zarar vermemek kaydıyla- sahibi olduğu şeyi dilediği gibi kullanma ve tasarruf etme onun semerelerinden yararlanma imkanı veren bir haktır. (AYM, E.2022/128, K.2023/136, 26/7/2023,18; Mehmet Akdoğan ve diğerleri [1.B], B. No: 2013/817, 19/12/2023,32). Muhafaza işleminin dayanağı olan haciz kalkmış olup yedieminde bulunan borçluya ait taşınır malların tasfiyesine ilişkin kuralların borçlu bakımından mülkiyet hakkı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği noktasında tereddütte yer yoktur. Bu kapsamda devlete yüklenen pozitif yükümlülük kişilerin temel hak ve hürriyetlerinin korunmasına ilişkindir.
Başvuruya konu geçici 20. Madde bağlamında tasfiye sürecinin resen başlatılacağı, UYAP sistemi üzerinden bilgilerin duyurulacağı düzenlenmiş olup UYAP sisteminden yapılan bilgilendirme mülkiyet ve rehin hakkı sahiplerinin haklarını korumak için yeterli bir mekanizma olmaktan uzaktır. Mülkiyet hakkına yapılan müdahalelerde itiraz edilebilmesi önem arz etmekte olup hak sahiplerine tebligat yapılması gerekirken yalnız UYAP sisteminden yapılan bilgi paylaşımı devletin pozitif yükümlülükleri ile bağdaşmamakta olup geçici 20. Maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesi ile ikinci fıkrasının mülkiyet hakkına dair yükümlülüklerin ihlali sebebi ile iptali gerekmiştir. İlgili fıkraların iptali sebebiyle sekiz, dokuz ve on birinci fıkraların uygulama alanı kalmamış olup 6216 sayılı kanunun 43. Maddesi gereği iptaline karar verilmiş, yürürlüğün durdurulması talebi ise koşulların oluşmaması nedeni ile reddedilmiştir.
Başvuruya konu İİK geçici 20. Maddesinin ilgili fıkraları iptali temel hak ve özgürlüklerin korunmasına ilişkin Anayasamızın 2. , 35. Ve 36. Maddelerinin birlikte değerlendirilmesi bağlamında devletin pozitif yükümlülüklerinin ihlal edilmesinin önüne geçilmesine hizmet etmektedir.
Karar için bakınız. https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2025/06/20250604-20.pdf